Çocuğum matematikte zorlanmamalı diyorsanız, en erken dönemde matematiğe başlamalısınız. Annelere çok görev düşüyor.
Bakımı zaten zor olan bebeklik döneminden sonra tam rahat edeceğim derken matematik başlıyor.
Her ebeveyn çocuğunun matematikte başarılı olmasını ister. Herkes matematikte başarılı olabilir mi? Evet olabilir. Bu tamamen matematiği öğreten kişiye bağlıdır. Bunu neye dayanarak söylüyorum? 26 yıllık öğretmenlik tecrübesine dayanarak tabi ki.
Eğitim okulda başlamaz. Eğitim önce evde, anne yanında başlar. Anneler her türlü eğitim ve öğretimin başlangıç noktasıdır. Bir anne matematik öğretmenidir, türkçe öğretmenidir, müzik öğretmenidir, doktordur, psikologdur,diyetisyendir… Kısaca anne her şeydir.
Ebeveynler öncelikle şunu iyi bilmelidir ki; Belirli davranışların kazanılabilmesi için kritik dönemler vardır. Kritik dönem diyorum , çünkü bu kritik dönem kaçırıldığı taktirde, sonradan bazı davranışların kazanılması neredeyse imkansız oluyor. Kritik dönem her türlü eğitim için geçerlidir. Biz matematik için olana bakacağız.
Çocuğum matematikte zorlanmamalı diyorsanız işe erken başlamalısınız. Ne kadar erken olursa o kadar kolay olacak. Burada unutulmaması gereken en önemli unsur şudur: ” O bir çocuk!” Oyun oynamak isteyen bir çocuk. Hatta sadece oyun oynamak isteyen bir çocuk. Oyunun, onun hakkı olduğunu aklınızdan çıkarmadan davetsiz bir misafir gibi, oyunlarına sızıp matematiğe kapı aralayın. Eğer eğlenceli değilseniz, oyunla öğretmede yetenekli değilseniz, bu işe hiç başlamayın. Önce işi neşeli hale getirmelisiniz. Peki nasıl? Çocuğunuzu gülümsetebiliyorsanız istikamet doğru demektir, devam edin.
NE ZAMAN VE NASIL BAŞLAMALIYIM Kİ ÇOCUĞUM MATEMATİKTE ZORLANMAMALI
Çocuğunuz yürüyor, konuşuyor ve tuvalet eğitimini de almış ise matematiğe başlayabilirsiniz. önce sayıları 10 a kadar öğretmekle başlayın. Önce 1, sonra 2, sonra 3… Buraya kadar bir iki hafta fazlasıyla yeter. Peki nasıl öğretmeli sayıları? Örneğin; bir tane elma ver, iki tane elma ver… şeklinde olabileceği gibi el kuklalarıyla da bunu ilerletebilirsiniz. Kuklaları elinize geçirin ve bir elma ver, iki elma ver şeklinde oyun kurgulayabilirsiniz. Mesela kuklanın biri üç elmayı taşıyamasın diğeri de 4 tane taşıması konusunda ısrarcı olsun. Unutmayın komik olmalısınız. Çocuğu güldüremiyorsanız önceden hazırlayın ve oyunu öyle oynayın.
Yerdeki kare şeklindeki taşlara 1, 2, 3 yazıp birin üzerine önce kim basacak, şeklinde çalışabilirsiniz. Burada siz de haylaz bir çocuk gibi şımarabilmelisiniz.Yöntemler sonsuzdur. Bu gibi basit uygulamalar çocuğunuzun ilgisini çekmiyorsa, yaratıcılığınızı kullanmalısınız siz daha iyisini bulabilirsiniz. Çünkü çocuğu en iyi tanıyan kişi sizsiniz. Ne seviyor? En çok ilgi alanına giren şeyler neler? Sizden daha iyi kimse bilemez.
Hiç bir çocuk yoktur ki suyla oynamayı sevmesin. Mutfak lavabosunda yan yana durun ve su ile dolu lavaboya kağıt gemiler koyun. Bir gemi ver dediğinde ona bir gemi verin, iki gemi ver dediğinde de iki gemi vererek devam edin. Her zaman bu kadar basit seviyede kalmayacağız tabi ki. toplama ve çıkarmayı da bu mini lavabo havuzunda öğretebiliriz.Bu yöntemler çoğaltılabilir. parmaklarınızla yürüyen adamlar suya 1,2,3 diyerek atlayabilir mesela. 🙂 Biraz fikir verebildim mi? Basit geliyor size evet, ama matematiği sevmek bu küçük adımlardan geçiyor.
OKUL ÖNCESİ EĞİTİMDE MATEMATİK
Evlat artık büyüdü okul öncesi eğitime başlayacak.Evde ne yapabiliriz? Öncesinde, sayıları 100 e kadar öğrenmiş ve tek basamaklı küçük sayılarla basit toplamayı kafadan yapabiliyor kabul ediyoruz. Hatta çıkarma işleminde de neredeyse toplama kadar iyi olduğunu varsayalım. Bu da normal ve olma ihtimali mümkün.
Okul öncesinde matematiği çocuğun kapasitesi kadar öğretilmesi taraftarıyım. Bunca yıl öğretmenlik hayatımda tecrübelerime dayanarak bunu söyleyebilirim. Eğer çocuk parlak bir zekaya sahip ise mümkün olduğunca ilerlemelisiniz. Burada en nemli husus çocuğun çalışmalarda istekli ve ısrarcı olmasıdır. Yani siz o kadar iyi eğlenceli öğretmelisiniz ki çocuk çalışmayı çok istemeli. Bu tamamen annenin kabiliyetine kalmış.
Sadece matematik değil, neyi öğretmek istiyorsanız oyunlaştırın. Tuvalet eğitimi, iletişim becerileri, beden eğitimi, müzik, resim, tarih, din, dans…
Okul öncesinde, üç basamaklı sayılarla toplama çıkarma ve hatta çarpma işlemi yapan çocukları gördüm. Eğitim hayatları boyunca matematikte her zaman en iyi oldular. Bu durum kişisel olarak farklılıklar gösterebilir. Her çocuk üç basamaklı sayıları kullanarak bu işlemleri okul öncesinde öğrenemeyebilir. Verilen örnek uç bir örnekti. Bireysel farklılıklar kesinlikle göz önünde bulundurulmalıdır. Çocuklara gereksiz baskı yapmanın onların eğitim hayatlarını baltalayacağını da unutulmamalısınız. Çocuğum matematikte zorlanmamalı diyorsanız iyi bir tiyatrocu olmalısınız.
Matematik sevgisi oluşturmak zihinden sayılarla oynamayı gerektirir. Ancak böylelikle onu zevkli hale getirebiliriz. Çocuk zihinden toplama yaparken, sayı ne kadar büyük olursa o kadar korkar. Hele bu sayı 9 olduğunda ona göre en zordur. Zihinden toplamada 9 fobisini yıkmalısınız. Şöyle bir oyun düşünelim;
MATEMATİK OYUNU
Anne hep 9 sayısı olacak ve bunu parmakları ile de gösterecek. Ben dokuzum diyecek ve parmaklar da her zaman önünde 9 u gösterecek. Çocuk ise toplanan diğer sayı olacak ve parmakları ile gösterecek. Parmaklar unutulduğunda kesinlikle işleme devam etmeyin. Parmakları gösterme mutlaka olmalı. Şimdi devam edelim.
Annedeki 9 parmak, çocuktaki parmaklardan birini olarak 10 a tamamlanacak. Bu her zaman böyle olacak. Örneğin 9+3= işleminde anne 9, çocuk 3 oldu. Anne çocuktan bir parmak isteyecek. Çocuğun 3 parmağının birini alacak kendi 9 sayısını 10 yaptığını söyleyecek. Çocuğun 3 parmağının birini kapatacak. Anne kendi bir parmağını açarak 10 yapacak. Sonra tekrarlayacak, sen bana bir parmak verdin ben 10 oldum. Şimdi burada 10 ve 2 var. Bu sayıların toplamı 12 dir. Diyecek. Bunu defalarca tekrarlayacak. Anne her zaman 9 olacak çocuk ise 1 ile 9 arasındaki sayılarından tümü olabilir.10 olan anne, 2 kalan çocukla, sayıları tekrarlayacak.
Çocuk 4 ise anne ondan 1 parmak alarak 10 ve 3 kaldığını gösterin. Bu işlem çocuk zihinden toplamayı ”anında!” söyleyebilecek seviyeye gelene kadar devam edin.
Peki bu işlem çocuğa ne kazandıracak? Çocuk sayılarla zihinden toplama yapmayı, anında işlemin sonucunu söylemeyi başaracağı için öz güvenini geliştirecek. Yani zihinsel olarak sayılarla top oynayacak. Onları atıp tutacak.
Sayının büyük olması onun işlem hızını yavaşlatamayacak, bu da matematiği sevmesine katkıda bulunacak. Basit gibi görünen bu uygulamalar miniklerin matematik hayatlarına büyük fayda sağlayacaktır. Bu basamak çok küçük zannetmeyin ama zirveye giden yol bu minik adımlardan geçecek.
SONUÇ OLARAK
Yöntemler çoğaltılabilir. Çocuklara matematik özgüvenini okul öncesi ve ilköğretim 1. sınıfta kazandırmaya çalışmak çok doğru bir davranış olacaktır. Birinci sınıf öğrencisinin tüm enerjisini ve tahammülünü okuma yazmayı sökmeye vereceğini de unutmadan hareket etmek gerekir.
Okuma yazma son derece karmaşık ve zordur. Eğer çocuk çok zorlanıyorsa ve biraz da yavaş gidiyorsa, okuma yazma çalışması bitene kadar matematik ertelenebilir.
Matematik öğretimine başlamanın en doğru zamanı, okuma yazma çalışmalarının henüz başlamadığı okul öncesi dönemidir.Sizlerin de çok daha güzel yöntemleri olduğuna eminim.Bunları yorumlarda bizlerle paylaşırsanız katkıda bulunmuş olursunuz.
Eğitim alannında diğer yazılarımızı da görmek isterseniz lütfen buraya tıklayın. Sjögren sendromu ile ilgili başka sayfalardan bilgi almak isterseniz de buraya tıklayın